5 sene ago · psikologozgeakcay · 0 yorum
Geçmişin Tekrar Etmesi… Neden Hep Aynı Şeyler Benim Başıma Geliyor?
Geçmişin Tekrar Etmesi… Neden Hep Aynı Şeyler Benim Başıma Geliyor?
Neden?
“İnsanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek içinse uyandırmak gerekir…”
Tolstoy
- “Neden hep terk ediliyorum?”
- “Neden hep aldatılıyorum?”
- “Neden hep beni üzen ve değersiz hissettiren kişilere denk geliyorum?”
- “Neden çok çabalamama rağmen başarısız oluyorum?
“Neden bunlar hep benim başıma geliyor?”
“Neden …..?” diye sıralayabileceğimiz daha birçok problem… Bu gibi soruları kendinizi sık sık soruyorsanız; bunun cevabının yaşamınızın ilk yıllarında saklı olduğunu söyleyebilirim.
Çocukluğumuzda tohumları atılmış olan olumsuz otomatik inançlarımız bu durumu yaratıyor olabilir.Bu konuyla ilgili çözülmemiş travmanız veya bitirilmemiş işleriniz olabilir. Yani geçmiş geçmişte kalmayıp bugüne de taşınır. Bugün yaşananlar çoğunlukla geçmişin bir tekrarıdır.
Peki hangi geçmişimiz bizim bugünkü davranışlarımızı etkiliyor? Neden?
Şu anda tecrübe ettiğiniz çoğu şey 0-7 yaş aralığında başınıza gelenlerle şekillenmiş inançlarınızın bir sonucudur. Kişinin iç dünyasını meydana getiren düşünceler, duygular, inançlar bu yaşlarda oluşuyor. Kişi büyüdüğünde, ruhunun bilince ulaşamayan bölümü yani bilinçdışı, çocukluk döneminin duygusal ortamını yeniden yaratma eğiliminde oluyor. İyi ya da kötü, doğru ya da yanlış mı diye bakmadan o duyguları yeniden yaşayacağı ortamı hazırlıyor.
7 yaş öncesi travmalar genelde hatırlanmaz. Ancak bu travmalar iç dünyamıza gömülür. Aklıyla, iradesiyle, bilinciyle o travmayı unutur; fakat bilinçdışı unutmaz. Bilinçdışı kişiye şunu söyler: “Geçmişte çözemediğin bir travma vardı, artık onu çözebilecek akıldasın. Aynı duyguyu yaşaman için uygun bir ortam var. Sana aynı sahneyi tekrar yaşatacağım, eğer çözemezsen aynı sahneyi yeniden yaşatacağım, yine çözemezsen yine yaşatacağım…”
Sahnenin tekrarlanması bilinçdışının “Geçmişi çöz ve geride bırak.” Demesidir; kişi ise acılı acılı “İste yine yeniden.” Der. Kişi çocukluğunda yaşadığı travmada karşısındaki kişinin rolünü bugün var olan kişiye aktarır.
Örneğin;
Kendi daha 4 yaşındayken annesi ile babası ayrılmış, babası evi terk etmiş olan kız çocuğu kendini terk edilmiş hisseder ve “Terk edildiğime göre bir hata yaptım, terk edilmeyi hak ettim.” Gibi travmadan kaynaklanan düşünceler kişide “değersizlik, eksiklik, suçluluk” duygularını tabuta koyar. Büyüdüğünde bilinçsizce ya hep kendini terk edecek adamları seçer ya da ne yapar ne eder adamın kendisini terk etmesini sağlar. Amaç tabuta gömülmüş terk edilmişlik hissini yeniden yaşamaktır.
Daha küçücük bir çocukken annesi tarafından sürekli aşağılanan, ezilen, annesinin bağırmalarına maruz kalan, ne yaparsa yapsın işe yaramaz bir velet olduğu hissettirilen erkek; büyüdüğünde kendini aşağılayacak kadınları seçer; ya da aşağılayacak patronları, kendini aşağılayacak arkadaşları…
Geçmiş yaşandı bitti. Geçmişi değiştirmek mümkün değil. Oysa geçmişte takılı kalmış olan ruhunuzu oradan kurtarırsanız bugünü değiştirmek ve güzelleştirmek mümkün.
Hep terk edilen, aşağılanan, hep tacize uğrayan… hep aynı şeylerin başınıza gelmesi aktarımınızın farkına varıp uyanmanız için bir çağrı; ister kendi kendinize, ister kişisel gelişim kitapları okuyarak, ister psikolojik destek alarak… Yeter ki geçmişe dair kendi kendinizi cezalandırmayı kesebilin…
Etiketler: Ağır Depresyon Belirtileri Nelerdir, Anksiyete ve Kaygı Bozukluğu, Aşk, Ayrılık, Bireysel Danışmanlık, Bireysel Psikolojik Danışmanlık, Danışmanlık, Depresyon, Destek, Gaziosmanpaşa Psikolog, Geçmiş, hayat, Hayır Diyebilmek, Psikolojik Destek, Terk Edilme, Travma, Yaşam Önerileri Kategoriler: Yaşam Önerileri