Randevu Planla

    Çift ve Aile Danışmanlığı, Bireysel Danışmanlık, Cinsel Danışmanlık, Nöropsikolojik Değerlendirme ve diğer psikolojik danışmanlık randevularınız için dilediğiniz zaman arayabilirsiniz.

    İstanbul Uzman Psikolog Bilgilendirme Telefonu:
    0551 186 42 41

    E-Mail:
    [email protected]

    2 sene ago · · 0 comments

    Ya Sevilmezsem…

    Gibi tayfacılar burada mı?

    Kendimizi sevdirmek, onay almak, ilgi görebilmek, takdir edilmek adına bugüne kadar belki de aslında “hayır” demek isterken kendimizi “evet” derken bulduk. Kendimizi istemediğimiz şeyleri yaparken veya istemediğimiz ortamlarda bulunurken bulduk. Karşımızdaki kişi bizim kırılıp kırılmayacağımızı önemsemeden sözlerini söylerken; bizse alttan alan, aman üzülmesin diye kelimelerimizi daha dikkatli seçen tarafta olduk belki de… Çünkü böyle olunca daha tatlı, anlayışlı, daha sevilmeye değer biri olacağımıza inandık, kim bilir…?

    Peki, hep kendimden taviz veren ben isem..- onları kaybetmemek adına, beni sevsinler diye- sevilmek uğruna kendimden vazgeçmiş olmuyor muyum? Öfkelensem de öfkemi yoğun bir çabayla yutan “Yok ya aslında iyi biri, öyle demek istememiştir, kötü bir anına denk geldi.” gibi bahanelerle gerçekliği görmek istememe çabam yüzünden sürekli ben hırpalanmıyor muyum? Sevilmenin değer görmenin takdir edilmenin yolu gerçekten herkese ‘evet’ demekten mi geçiyor; “hayır” dediğimde bencil biri mi oluyorum?

    “Hayır” demek saygısızlık, itaatsizlik, söz dinlememe, uyumsuzluk olarak değerlendirildiği bir çevrede yetişmiş olmanın getirdiği etki ile bugünümüzde de “hayır” demekte zorlanırken buluyoruz kendimizi. Çocuklara dikkat edin; onlar için hayır demek kolaydır. İçinden geliyorsa “evet” der; içinden gelmezse “hayır”.. Ama zaman geçtikçe karşı tarafı memnun etmek ve problem çıkaran kişi olmamak adına “evet” demeye adapte olmaya başlar.

    “Evet derken dikkat edin; sakın her defasında kendinize ‘Hayır’ diyor olmayasanız.” Der Paulo Coelho

    İnsanlar beni sevmek ve benim hakkımda şahane güzel şeyler söylemek zorunda değil. Herkesin kendisine göre bir algısı vardır ve benimle ilgili de farklı insanların farklı deneyimleri, hisleri olabilir.  Beni sevmeyebilir, benden rahatsız olabilir, beni gıcık bulabilir… Başka bir kişi beni çok tatlı, anlayışlı, güvenilir bulabilir… Bunların hepsi karşımdaki kişiye dair hisler… Onların duygu ve davranışlarını da kontrol edemem.  Herkesin yolculuğu kendinedir… İncitmekten korkarsam incinirim… Kendi duygularımı, isteklerimi hiçe sayıp sırf onlar üzülmesin diye “Evet” demem kendime saygısızlık… İnsanların bana nasıl davranacaklarını ben öğretiyorum onlara, sınırlarımı çizerek.. Eğer ben sınır belirlemezsem doğal olarak onlar da sınırlarını bilmediklerinden hadlerini aştığı durumlar olacaktır. Ve şunu unutmamak gerekiyor ki sınır çizdiğim için bana mesafe alan insanlar var ise o kişilerin hayatımızda olmaması hayatımızı daha kolaylaştırır.

    Tartışma çıkmasın, kalbi kırılmasın diye gereken tepkiyi veremediğimiz her durumda biraz daha öz saygımızı kaybeder ve değersizleşiriz. Bazı kavgalar çıkmalı, bazı insanlar kaybedilmeli…

     

    Özetle Gibi dizisinde Yılmaz’ın dediği gibi : “Güzel kardeşim sağlıklı insanın biraz da sevilmemesi gerekiyor.”

     

    Uzm. Psk. Özge AKÇAY

    ? Persona Psikolojik Danışmanlık Merkezi –

    ☎️0551 186 42 41

    ?Merkez Mahallesi, Cumhuriyet Meydanı, No:8 Kat:1 Gaziosmanpaşa/ Istanbul .

    Bireysel Danışmanlık, Çift Danışmanlığı ile alakalı paylaşımlarımı instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.

    Gaziosmanpaşa, Küçükköy, Eyüp ve çevresinde danışmanlık hizmeti almak için benimle iletişime geçebilirsiniz.