Randevu Planla

    Çift ve Aile Danışmanlığı, Bireysel Danışmanlık, Cinsel Danışmanlık, Nöropsikolojik Değerlendirme ve diğer psikolojik danışmanlık randevularınız için dilediğiniz zaman arayabilirsiniz.

    İstanbul Uzman Psikolog Bilgilendirme Telefonu:
    0551 186 42 41

    E-Mail:
    [email protected]

    2 sene ago · · 0 comments

    Melankoli

    Melankoli

    “Melankoli ölüm dürtüsüne verilen yaşamdır.” der klinik psikolog ve psikanalist Yavuz Erten.

     

    Burada bir parantez açmak istiyorum. Ölüm dürtüsü kavramı ile ölüm aynı şey değildir. Freud’un dürtü kuramına dayanan  yaşam ve ölüm dürtüsü iki zıttı andırsa da aslında iç içe geçmiş ; biri olmadan ötekinin anlamının eksileceği iki kavram. Yani birbirlerini dengeleyici ve tamamlayıcı yönlere sahiptir. Yaşam dürtüsü  farklı kaynaklarda cinsellik veya Yunan  mitolojik karaktesi Eros ile de anılabilir. Eros; aşkın ve arzuların tanrısı olarak bilinir. Freud da arzular, doyumlar, hayatta kalma, zevk, üreme gibi bizi yaşama bağlayan şeyler için bu kavramı kullanmıştır. Yeme ve cinsellik yaşam dürtüsüne bir örnektir. Ölüm dürtüsü de yine aynı şekilde Yunan mitolojik karakteri Thanatos ile anılır. Thanatos elinde barındırdığı güç ile yıkıcılığı ve ölümü temsil eder. Tüm yıkıcı arzular  ölüm dürtüsü ile anılır. Kendimize zarar verdiğimiz ya da verebileceğimiz tüm  davranışlarımız bilinçdışımızdaki ölüm dürtüsünden  kaynaklanmaktadır. Başkalarına karşı saldırganlık, agresif davranışlar da dışa aktarılan ölüm dürtüsüdür diyebiliriz.

     

    İçimizde şeytan var… Can kırıkları var. Nefret var, yalanlar var… Bir yanımız bizi çoktan terk etmiş, kaçıyor… Melankoli ve hüsran var… Keşke bazı geceler hiç sabah olmasa.

    Sabahattin Ali, İçimizdeki Şeytan

     

    Ölüm ve yaşam dürtüsünden kısaca bahsettiğime göre asıl konumuza geri dönebiliriz…

    Melankoli…

     

    Klasik psikanaliz yönelimli araştırmacılar melankoliyi insanların narsistik yaralanmalara karşı gösterdikleri tepki olarak açıklamaktadır. Maslow’a göre güçlü süperegosu yüzünden saldırgan duygularını dışa vuramayan birey bu duyguları kendine yöneltir. İd-süperego-ego arasında bir çatışma yaşanır ve kişinin benlik saygısı düşerek kendini suçlamaya başlar.

     

     

    Freud ilk kez “Yas ve Melankoli” makalesinde sevilen bir nesnenin kaybıyla oluşan hüznü ve kişinin kaybettiği nesnesine anlam verememesinden kaynaklanan hüznü karşılaştırmaktadır. Freud yasa ve melankoliye verilen tepkinin aynı olmadığını düşünür. Yasta, kişi sevgi nesnesinin net bir şekilde kaybettiğinin farkındadır. Yas bilinçli hal içinde yaşanılan bir durumdur. Melankolide ise kişi kaybettiği nesnenin tam adını veremediği, ne kaybettiğini bilmediği, tanımlayamadığı bir kayıptan başı derttedir. Yani Freud’a göre yas durumunda gerçek bir nesne kaybı var iken melankolide gerçek bir kayıp olup olmamasından ziyade kişi bir sevgi nesnesini kaybetmiş gibi ona yönelik duygu ve düşüncelerini kendisine yansıtarak  davranmaktadır. Bu hal bilinç dışı gerçekleşen bir olaydır. Ne kaybettiğini bilmeyen melankolik kişi hayattan elini ayağını çekmiş gibidir. Freud (1915/2000) Yas ve Melankoli üzerine yazdığı makalesinde, “Yasta dünya yoksullaşmış ve boşalmıştır, melankolide bu benin kendisidir” diyerek, yas ve depresyonun ilişkisine önemli bir açıklama getirmiştir.

     

     

    Bu sebepten dolayıdır ki yas doğal bir süreç olarak kabul edilirken melankoli semptom olarak değerlendirilir.

    Freud’a göre melankoli ‘kendini önemsemede yaşanan bir bozukluk’ olarak tarif edilir. Melankolinin göstermiş olduğu belirtileri “derinlemesine acı veren bir hüzün, dış dünyaya yönelik ilginin kesilmesi, sevme yeteneğinin kaybı, tüm etkinliklere ket vurulması ve kendini önemseme duygularının, kendini suçlama ve sanrısal bir cezalandırılma beklentisiyle sonuçlanması” olarak tarif eder(Freud 1915).

     

    ‘’ O dönemde melankoliden başka bir şey yoktu hayatımı dolduran. Yine de eğlenme olanaklarım vardı, nasıl arkadaş bulacağımı da biliyordum. Ancak melankoli, içimde bana yalnızlığı sevdiren ve inzivayı aratan bir hastalık gibiydi. ‘’

    Halil Cibran

     

     

    Melankolik Kişilik  

     

    Melankolik insan özellikleri için kabaca şunu dile getirebiliriz:

    • Karamsar ve kederli ruh hali
    • İştah ve uyku düzensizlikleri
    • Psikomotor yavaşlama
    • Çabuk duygulanma ve sinirlenme
    • Hayattan zevk alamama
    • Gelecek hakkında olumsuz düşünme
    • Karamsarlık
    • İnsanlardan uzaklaşma, yalnızlık ihtiyacı
    • Memnuniyetsizlik
    • Günlük yaşamda olağan durumlara karşı ilgi kaybı…

     

    Hayatın bazı dönemlerinde hepimiz bu tür duygu ve durumlar yaşayabiliriz. Bu durumun çok uzun sürmesi ve kişinin tüm hayatını kapsayacak şekilde zorlamaya başlaması durumunda bir uzmana başvurmak gerekir.

     

    …Yanıma düşer kollarım,

     

    Görünmez olur yollarım,

     

    En sevgili emellerim

     

    Önüme ölü serilir…

     

    Melankoli, Sabahattin Ali

     

    Bireysel Danışmanlık, Çift Danışmanlığı ile alakalı paylaşımlarımı instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.

    Gaziosmanpaşa, Küçükköy, Eyüp ve çevresinde danışmanlık hizmeti almak için benimle iletişime geçebilirsiniz.

     

    Uzm. Psk. Özge AKÇAY

    ? Persona Psikolojik Danışmanlık Merkezi –

    ☎️0551 186 42 41

    ?Merkez Mahallesi, Cumhuriyet Meydanı, No:8 Kat:1 Gaziosmanpaşa/ Istanbul .