Randevu Planla

    Çift ve Aile Danışmanlığı, Bireysel Danışmanlık, Cinsel Danışmanlık, Nöropsikolojik Değerlendirme ve diğer psikolojik danışmanlık randevularınız için dilediğiniz zaman arayabilirsiniz.

    İstanbul Uzman Psikolog Bilgilendirme Telefonu:
    0551 186 42 41

    E-Mail:
    [email protected]

    2 hafta ago · · 0 comments

    Sevildiğinizi Nasıl Anlarsınız?

    Birinin sizi sevdiğini nasıl anlarsınız?


    Dün instagram hikayede sevildiğinizi nasıl anlarsınız diye bir soru sormuştum.. Kimi bakışlardan demiş, kimi beni dinlemesi, kimi daha iyisi olmam için nezaketle eleştirdiğinde, kimi sarılması, kimi bana yemekler yapması gibi cevaplar gelmiş.

    Bu soruya yıllar öncesinde Sevme Sanatı kitabının da yazarı  Erich Froom bakın nasıl  cevap vermiş.

    Bir kişinin sizi gerçekten sevdiğinin 4 unsuru var.

    Bunlardan biri ilgi: yani seven insanın ilgisi olur, ondan ilgi dilenmezsiniz.

    İkincisi sorumluluk: Seven insan ilişkinin getirdiği sorumlulukları almaktan kaçınmaz. Belirsizlik içersinde bırakmaz.. İlişkide partnerinin ihtiyaçlarını da gözetir.

    Üçüncüsü merak: Seven insan merak eder.. Nasılsın… Günün nasıl geçti… İyi misin… hayallerin neler, yapmak istediklerin neler.. seni ne mutsuz etti.. bunların hepsini bilmek ister… Dinler.

    Dördüncüsü de saygı:  Saygı, sevginin en derin boyutlarından biridir.

    Fromm, saygının sevilen kişinin bireyselliğine, özgürlüğüne ve potansiyeline duyulan derin bir anlayış ve kabul olduğunu belirtir. Gerçek sevgi, sevdiğimiz kişiyi kontrol etmeye çalışmayı değil; onun kendini gerçekleştirmesine olanak sağlamayı içerir.

    Özetle:Fromm, sevginin bir duygu olmanın ötesinde, bir sorumluluk, bir bağlılık ve sürekli bir emek olduğunu savunur. “Sevgi bir etkinliktir; edilgen bir olay değildir; bir şeyin içinde olmaktır, bir şeye kapılmak değildir.”

    Yani gelen tüm cevaplar da aslında Froom’un haklı olduğunu gösteriyor bize sanki..

    Sevildiğinizi en güzel şekilde hissedebileceğiniz ilişkilerinizin olması dileğiyle.. 🙏🏽♥️

    Sevgiler..

    Uzm. Psk. Özge Akçay

     

    Bireysel Danışmanlık, Çift Danışmanlığı ile alakalı paylaşımlarımı instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.

    Bireysel ve çift danışmanlığı için benimle hemen iletişime geçebilirsiniz.

    3 yıl ago · · 0 comments

    Ya Sevilmezsem…

    Gibi tayfacılar burada mı?

    Kendimizi sevdirmek, onay almak, ilgi görebilmek, takdir edilmek adına bugüne kadar belki de aslında “hayır” demek isterken kendimizi “evet” derken bulduk. Kendimizi istemediğimiz şeyleri yaparken veya istemediğimiz ortamlarda bulunurken bulduk. Karşımızdaki kişi bizim kırılıp kırılmayacağımızı önemsemeden sözlerini söylerken; bizse alttan alan, aman üzülmesin diye kelimelerimizi daha dikkatli seçen tarafta olduk belki de… Çünkü böyle olunca daha tatlı, anlayışlı, daha sevilmeye değer biri olacağımıza inandık, kim bilir…?

    Peki, hep kendimden taviz veren ben isem..- onları kaybetmemek adına, beni sevsinler diye- sevilmek uğruna kendimden vazgeçmiş olmuyor muyum? Öfkelensem de öfkemi yoğun bir çabayla yutan “Yok ya aslında iyi biri, öyle demek istememiştir, kötü bir anına denk geldi.” gibi bahanelerle gerçekliği görmek istememe çabam yüzünden sürekli ben hırpalanmıyor muyum? Sevilmenin değer görmenin takdir edilmenin yolu gerçekten herkese ‘evet’ demekten mi geçiyor; “hayır” dediğimde bencil biri mi oluyorum?

    “Hayır” demek saygısızlık, itaatsizlik, söz dinlememe, uyumsuzluk olarak değerlendirildiği bir çevrede yetişmiş olmanın getirdiği etki ile bugünümüzde de “hayır” demekte zorlanırken buluyoruz kendimizi. Çocuklara dikkat edin; onlar için hayır demek kolaydır. İçinden geliyorsa “evet” der; içinden gelmezse “hayır”.. Ama zaman geçtikçe karşı tarafı memnun etmek ve problem çıkaran kişi olmamak adına “evet” demeye adapte olmaya başlar.

    “Evet derken dikkat edin; sakın her defasında kendinize ‘Hayır’ diyor olmayasanız.” Der Paulo Coelho

    İnsanlar beni sevmek ve benim hakkımda şahane güzel şeyler söylemek zorunda değil. Herkesin kendisine göre bir algısı vardır ve benimle ilgili de farklı insanların farklı deneyimleri, hisleri olabilir.  Beni sevmeyebilir, benden rahatsız olabilir, beni gıcık bulabilir… Başka bir kişi beni çok tatlı, anlayışlı, güvenilir bulabilir… Bunların hepsi karşımdaki kişiye dair hisler… Onların duygu ve davranışlarını da kontrol edemem.  Herkesin yolculuğu kendinedir… İncitmekten korkarsam incinirim… Kendi duygularımı, isteklerimi hiçe sayıp sırf onlar üzülmesin diye “Evet” demem kendime saygısızlık… İnsanların bana nasıl davranacaklarını ben öğretiyorum onlara, sınırlarımı çizerek.. Eğer ben sınır belirlemezsem doğal olarak onlar da sınırlarını bilmediklerinden hadlerini aştığı durumlar olacaktır. Ve şunu unutmamak gerekiyor ki sınır çizdiğim için bana mesafe alan insanlar var ise o kişilerin hayatımızda olmaması hayatımızı daha kolaylaştırır.

    Tartışma çıkmasın, kalbi kırılmasın diye gereken tepkiyi veremediğimiz her durumda biraz daha öz saygımızı kaybeder ve değersizleşiriz. Bazı kavgalar çıkmalı, bazı insanlar kaybedilmeli…

     

    Özetle Gibi dizisinde Yılmaz’ın dediği gibi : “Güzel kardeşim sağlıklı insanın biraz da sevilmemesi gerekiyor.”

     

    Uzm. Psk. Özge AKÇAY

    🦋 Persona Psikolojik Danışmanlık Merkezi –

    ☎️0551 186 42 41

    🏠Merkez Mahallesi, Cumhuriyet Meydanı, No:8 Kat:1 Gaziosmanpaşa/ Istanbul .

    Bireysel Danışmanlık, Çift Danışmanlığı ile alakalı paylaşımlarımı instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.

    Gaziosmanpaşa, Küçükköy, Eyüp ve çevresinde danışmanlık hizmeti almak için benimle iletişime geçebilirsiniz.