4 hafta ago · psikologozgeakcay · 0 yorum
Beklemeye Tahammül Edememek
Beklemeye Tahammül Edememek
İki insan arasındaki en saf, en doğru ilişki yazıyla yapılandır. Mektup bunun en güzel anlatım yolu. Düşünsene, birbirlerinin sözünü kesmeden dinlemek zorundalar. İnsanın birbirine duyduğu saygının sanki anlaşma metnidir mektup. Sonuna kadar karşındakinin söylediklerini bekleyeceksin ve ancak ondan sonra ona cevap verebileceksin. Sözünü kesme, müdahale etme, itiraz etme şansın yok…”
Zaman ilerledikçe her şey değişiyor. Soluduğumuz hava, iklim, toprağımız, yaşantımız, alışkanlıklarımız ve teknoloji..
Şu üstteki alıntıyı okuduğumda değişim her zaman iyi sonuçlar mı getiriyor acaba diye düşündüm..
Daha kırk-elli sene önce öyle her canınız isteyince açıp konuşabileceğiniz telefonlar yoktu. Santralden santrale bağlanacak da gurbetliğinle konuşacaksın, şansın varsa bu bağlantılar sağlanır, bağlantı kopmadan birkaç kelam ederdin. Onun için gurbettekiler sahiden özlenirdi. Böyle bir hasret üzerine özlediğiniz, sevdiğiniz kişiden gelen bir mektubu düşünün. Onları aldığımızda daha açmaya bile fırsatımız yokken yaratacağı haz kim bilir nasıldır?Okursun, bir daha okursun. Özlemle.. Selam eder, ellerinizden öper, acele cevap beklerim dediğimiz mektuplar, bayramlarda yolladığımız kartpostallar artık tarihe karıştı. Kart seçerken manzara mı olmalı, yoksa bulunduğumuz şehri görüntüleyen resimler mi diye seçerdik. Bunları yaparken, sevdiklerimize yollarken heyecan duyar, duygu ve düşüncemizi yazacağız diye, anlam bulurduk. Özlediğimiz sevdiklerimize, tanıdıklarımıza, dostlarımıza bu heyecan ve duyguyla ulaşırdık.
Şimdi bayramlarda hazır mesaj içerikleriyle toplu mesaj atıp sevdiklerimizin bayramını kutluyoruz. Dijitalleşen dünya ile bir ötekinin hayatına bir tuşla dahil oluyor ve her an ulaşılabilir olması gerektiğini düşünüyoruz. Mesajımıza veya aramalarımıza birkaç saat dönülmemesi bizi kızdırabiliyor.
Giderek daha tahammülsüz ve birbirimize karşı özensiz mi olduk acaba? Bir şeylere kolay ve hızlı ulaşılabilir olmak bir yandan avantajlıyken eskilerin sahip olduğu o sabrı, tahammül etmeyi, sabretmeyi bizlere kazandıramadı belki de..
Bilemiyorum… Sizin de varsa bu konuda bir düşünceniz yorumlarınızı merak ediyorum.. 🙏🏽♥️
Sevgilerle…
Uzm. Psk. Özge AKÇAY
Persona Psikolojik Danışmanlık Merkezi –
Merkez Mahallesi, Cumhuriyet Meydanı, No:8 Kat:1 Gaziosmanpaşa/ Istanbul .
☎0551 186 42 41
Etiketler: doyumsuzluk, Tahammülsüzlük Kategoriler: Yaşam Önerileri