4 hafta ago · psikologozgeakcay · 0 comments
Kentsel Dönüşümün Psikolojik Etkileri: Gaziosmanpaşa’da Değişimle Başa Çıkmak
Kentsel Dönüşümün Psikolojik Etkileri: Gaziosmanpaşa’da Değişimle Başa Çıkmak
Değişen Kent, Değişen İnsan
İstanbul’un sokakları, her gün başka bir değişime uyanıyor. Bir gün köhne görünen apartmanlar yıkılıyor, ertesi gün yerinde göğe yükselen yeni siteler beliriyor. Bu değişim en çok da İstanbul’un büyük ilçelerinden Gaziosmanpaşa’da hissediliyor.
Bir zamanlar gecekondu mahalleleriyle bilinen ilçe, bugün dev kentsel dönüşüm projeleriyle bambaşka bir çehreye kavuşuyor. Ama mesele sadece binaların yenilenmesi değil. Her dönüşüm, aslında insanların ruhunda da iz bırakıyor. Çünkü bir ev, sadece dört duvardan ibaret değildir; anılarımızı, aidiyetimizi, kimliğimizi içinde taşır. İşte bu yüzden kentsel dönüşümün psikolojik etkilerini konuşmak, en az yeni binaların sağlamlığı kadar önemli.
⸻
Belirsizlik Kaygısı: “Ya Evim Yıkılırsa?”
Gaziosmanpaşa’da yaşayan birçok insan, yıllardır aynı soruyla yaşıyor: “Evimiz ne zaman yıkılacak? Yeni dairemizi ne zaman alacağız?” Bu soruların cevapsız kalması, insanlarda yoğun bir kaygı yaratıyor.
Bir gün gelen bir tebligatla, yıllardır yaşadığınız evin yıkılacağını öğreniyorsunuz. Belki nereye taşınacağınızı, yeni evinizin ne zaman teslim edileceğini bile bilmiyorsunuz. Bu belirsizlik, özellikle yaşlılarda büyük bir stres kaynağı oluyor. Çünkü hayatlarının büyük kısmını aynı mahallede geçirmiş insanlar için değişim, gençlere göre çok daha zor.
⸻
Aidiyet Kaybı: “Burası Benim Evimdi”
Bir evin içinde sadece eşyalarımız yoktur; çocukluk anılarımız, bayramlarda dolup taşan sofralar, kapı önünde yapılan uzun komşu sohbetleri vardır. Gaziosmanpaşa’da yıllardır aynı evde oturan insanlar için kentsel dönüşüm, işte bu hatıralardan kopmak anlamına geliyor.
Yeni yapılan siteler daha modern, daha güvenli olabilir. Ama o eski duvarlarda saklı anıları kaybetmek, insanlarda aidiyet kaybı yaratıyor. Kendini köksüz hissetmek, yeni evde bile yabancılaşmak, en sık dile getirilen duygulardan biri.
⸻
Komşuluk Bağlarının Kopuşu
Kentsel dönüşüm sadece evleri değil, mahalle kültürünü de dönüştürüyor. Gaziosmanpaşa’da insanlar, yıllarca yan yana yaşamış, birlikte düğün yapmış, acı günlerde birbirine destek olmuştu. Evler yıkıldıkça bu bağlar da dağılıyor.
Yeni yapılan rezidanslarda komşuluk ilişkileri eski mahallelerdeki kadar güçlü olmuyor. Çoğu insan güvenlikli sitelerde kendi dairesine kapanıyor. Bu da bireylerde yalnızlık ve izolasyon hissini artırıyor. Özellikle yaşlılar için bu durum çok daha zorlayıcı.
⸻
Maddi Stres: Borçlarla Gelen Kaygı
Kentsel dönüşümün bir diğer boyutu da ekonomi. Herkes yeni, modern evler istiyor ama bu evlere kavuşmak bazen ek borçlanma anlamına geliyor. Yüksek taksitler, kira öder gibi bitmeyen borçlar, aileler üzerinde büyük bir psikolojik baskı yaratıyor.
Maddi kaygılar arttıkça, aile içi huzursuzluklar da çoğalabiliyor. Gaziosmanpaşa’da birçok insan, yeni evin sevincini borç stresinden tam anlamıyla yaşayamıyor.
⸻
Travma ve Depresyon Riski
Evinizin yıkıldığını görmek, bazen bir yakınınızı kaybetmek kadar ağır bir etki yaratabiliyor. Çünkü ev, insanın kimliğinin bir parçası. Gaziosmanpaşa’da bazı insanlar, yıllardır yaşadıkları evlerin enkaza dönüşmesine tanık olduklarında, bu durumu travma olarak tarif ediyorlar.
Bunun sonucunda depresyon, uyku bozuklukları, umutsuzluk gibi psikolojik sorunlar yaşanabiliyor. Özellikle yalnız yaşayan yaşlılar için bu süreç çok daha yıpratıcı olabiliyor.
⸻
Olumlu Yönler de Var…
Elbette kentsel dönüşümün psikolojik açıdan olumlu getirileri de var.
• Güvenlik hissi: Yeni evlerin depreme dayanıklı olması, insanların daha rahat uyumasını sağlıyor.
• Yaşam kalitesi: Daha ferah daireler, parklar, sosyal alanlar, günlük yaşamı kolaylaştırıyor.
• Gelecek umudu: Çocuklarına daha iyi bir yaşam alanı bırakma düşüncesi, aileleri motive ediyor.
Gaziosmanpaşa’daki birçok aile, “En azından artık deprem korkusu olmadan yaşayacağız” diyerek içini biraz olsun rahatlatıyor.
⸻
Peki, Bu Süreçle Nasıl Başa Çıkılır?
Kentsel dönüşüm kaçınılmaz bir gerçek. Ama onun psikolojik etkilerini hafifletmek mümkün. İşte birkaç öneri:
1. Bilgi almak önemli: Belediyeler ve şirketler süreçle ilgili şeffaf davranmalı, vatandaşların belirsizlik kaygısını azaltmalı.
2. Psikolojik destek: Taşınma süreci zordur, bu yüzden danışmanlık ve rehberlik hizmetleri sağlanmalı.
3. Sosyal bağları korumak: Yeni projelerde komşuluk ilişkilerini destekleyen parklar, ortak alanlar mutlaka bulunmalı.
4. Maddi yük hafifletilmeli: Borç ve taksit baskısını azaltacak destek programları devreye alınmalı.
5. Geçmişi yaşatmak: Mahalle kültürünü tamamen yok etmek yerine, yerel dokuyu yeni projelere entegre etmek önemli.
⸻
Sonuç: Değişim Kaçınılmaz, Uyum Şart
Gaziosmanpaşa’daki dönüşüm, bize kentsel dönüşümün sadece binaları değil, insanları da dönüştürdüğünü gösteriyor. Bu süreç, bir yandan güvenlik ve modernlik getirirken, diğer yandan aidiyet kaybı, yalnızlık ve psikolojik stres gibi sorunları da beraberinde getiriyor.
Değişimi durdurmak mümkün değil. Ama önemli olan, bu değişime ruh sağlığımızı koruyarak uyum sağlayabilmek. İnsan odaklı, şeffaf ve katılımcı projelerle kentsel dönüşüm, toplum için bir stres kaynağı olmaktan çıkıp, umut verici bir sürece dönüşebilir.
Unutmayalım: Modern şehirler sadece binalardan değil, içinde yaşayan insanların huzurundan da inşa edilir.
Uzm. Psk. Özge AKÇAY
Danışmanlık süreci hakkında bilgi almak için benimle iletişime geçebilirsiniz.